Bilimsel çalışmalarda müzeler şu şekilde tarif edilir; sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapılardır. Toplumun ve gelişimin hizmetinde olan, halka açık, insana ve yaşadığı çevresine tanıklık etmiş malzemelerin üzerinde araştırmalar yapan, toplayan, koruyan, bilgiyi paylaşan ve sonunda inceleme, eğitim ve zevk alma doğrultusunda sergileyen, kâr düşüncesinden bağımsız, sürekliliği olan kurumdur. Bu tarife uygun olarak günümüzde Rize’de üç müze bulunmaktadır. Bu yazıda hemşerilerimize bu müzelerle ilgili özet bilgiler verilecektir.
Rize Müzesi
Rize’nin Piriçelebi Mahallesi’nde, meydanın güneyinde, yamaçta bulunmaktadır. Bina, mahalli şehir evleri mimarisinin güzel örneklerindendir. Bodrum+iki kat olarak 1905-1907 yıllarında Kuveloğlu Mehmet Şükrü Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Bu sebeple “Kuveloğlu Konağı” veya “Sarı Ev” olarak anılmaktadır. Günümüzde şehirde çok az kalan sivil mimarinin bir örneğidir. Yapımında mahalli yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Restore edildikten sonra 27.6.1998 tarihinde müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmıştır.
Müze binasının bodrum katı taş malzeme ile yapılmış olup ahır ve depo olarak kullanılmıştır. Günümüzde eserlerin sergilendiği teşhir salonudur. Burada 17-18.yy. barok-rokoko tarzında yapılmış mobilyalar, oymalı ahşap eserler, çanlar, arkeolojik eserler, Osmanlı dönemine ait tüfek, tabanca, süngü, kılıç ve kamalar, çeşitli dönemlere ait sikkeler ve etnografik eserler sergilenmektedir.
Doğu cephesinden merdivenle birinci kata çıkılır. Bu katta yaşam alanı olarak kullanılan oda, sofa, mutfak ve misafir odaları bulunmaktadır. Günümüzde bu kat Rize Müze Müdürlüğü’nün hizmet verdiği idari kat olarak düzenlenmiştir. Ayrıca bu katın girişinde, taş merdivenin karşısında bulunan mutfak ise yeniden mutfak olarak tanzim edilmiştir. Zemini taş döşelidir. Burada eski Rize mutfak kültürü teşhir edilmektedir. Ortasında klemuri denilen bir ateşlik zincirin asıldığı büyük ocak, mutfakta ana öğe olarak kullanılmıştır. Bakır mutfak kapları, sofra düzeni, güğüm çeşitleri, pleki taşı sergilenen eserler arasındadır. Ayrıca mısır öğütülen el değirmeni mankenlerle canlandırılmıştır.
İkinci kat; hane halkının yaşam mekânıdır. Günümüzde de aynı amaçla tanzim edilmiştir. Bu katta yatak odası, gelin odası ve oturma odaları yer almaktadır. Ayrıca feretiko denen dokuma tezgahı, bazı sancak ve tekstil ürünleri sergilenmektedir.
Müze bahçesinde şehir merkezindeki kazı ve hafriyat çalışmaları sırasında tesadüf edilen Osmanlı dönemi mezar kitabeleri, Çamlıhemşin’de bulunmuş Koçbaşlı mezar taşı, küçük çaplı iki kale topu, küpler, şömine taşları ve Artvin tarafından getirilmiş Hıristiyanlık devri eserlerinin sergilendiği bir bölüm vardır.
Müze avlusunda ise yörede kullanılan, delikli yapısı sayesinde içinde mısır, fındık, ceviz gibi yiyeceklerin kurutulması için evlerin hemen yanına yapılmakta olan bir Nayla diğer adıyla Serender örneği yerleştirilmiştir.
Müzede arkeolojik eserler, sikkeler ve yöreye ait etnografik eserler ile vitrin teşhirleri arasında 76 adedi arkeolojik eser, 594 sikke, 1131 etnografik eser, 17 mühür ve mühür baskısı, 3 arşiv vesikası ve 17 el yazması olarak olmak üzere 1800’den fazla eser sergilenmektedir.
“Sarı Ev” müze olarak hizmete başladığından beri bölgenin turizmine katkı sağlamaktadır.
Rize tarihi ve kültürünü yansıtan ve eski ev eşyalarının sergilendiği bu mekân, eski Rize’de yaşamış olanların günlük hayatı hakkında fikir vermektedir.
Atatürk Müzesi (Mehmet Mataracı Konağı)
Rize’nin Müftü Mahallesinde yer alan konağın yapımına 1920 yıllarında başlanmış, 1921 yılında tamamlanmıştır. Konak, iç sofalı plana sahip üç katlı bir yapıdır.
Reisicumhur Mustafa Kemal Paşa, 1924 yılı Eylül ayında “Sonbahar Gezisi” olarak bilinen bir geziye çıkmış, bu gezi sırasında Karadeniz illerini de ziyaret etmişti. İşte bu gezi kapsamında eşi Latife Hanım ve birkaç milletvekili ile birlikte 17 Eylül 1924 günü Hamidiye Vapuru ile Trabzon’dan Rize’ye gelmiştir. O geceyi Kurtuluş Savaşı başında İstanbul’da tanıdığı ve çabalarını bildiği Mataracıoğlu Mehmet Efendi’ye ait bu evde misafir olarak geçirmiştir. Ertesi günü şehirde bazı ziyaretlerde bulunmuş, incelemeler yapmış, saat 16.30’da aynı vapurla Rize’den ayrılarak Giresun’a hareket etmiştir.
Konağın sahibi olan Mehmet Efendi 1879 yılında Rize’de doğmuştur. Eski ve yeni harflerde okuma-yazma bilmesinin dışında herhangi bir tahsili yoktur. I. Dünya Savaşı’nda Hopa’ya giden gönüllü birliklere gerekli olan malzemenin deniz yoluyla nakliyesi görevinden bulunmuştur. Bölgenin Ruslar tarafından işgali üzerine İstanbul’a gitmiş, burada fırıncılıkla uğraşmıştır. Millî Mücadele Dönemi’nde, Mustafa Kemal Paşa ile tanışıp destek olmuştur. Ankara’nın görevlendirmesi üzerine Rize’ye geri dönmüş, Millî Mücadele için Batum üzerinden deniz yoluyla silah ve cephane nakliyesinde hizmeti dokunmuştur. Rize’de Müdafaa-i Hukuk Grubu ve akabinde kurulan CHP’nin kurucu başkanlığını üstlenmiş ve uzun yıllar Rize’de CHP il başkanlığı yapmıştır.
Atatürk’ün Rize’de bir gece misafir kaldığı ev, sahibi Mehmet Mataracı tarafından yapıldığı tarihten öldüğü 1953 yılına kadar kullanılmış daha sonra yeğeni Osman Mataracı’ya intikal etmiştir. Atatürk’ün doğumunun 100. Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Atatürk Müzesi yapılmak üzere 12 Ekim 1981 tarihinde Osman Mataracı tarafından Rize Özel İdaresine bağışlamıştır. 1984 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilen ev, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 27 Aralık 1985 tarihinde restore edilerek müzeye dönüştürülmüş ve ziyarete açılmıştır. 2004 yılı Aralık ayında yeniden onarım görmüş, bakımı yapılmıştır. Evin bir bölümü Kültür Merkezi’dir. 3 katlı olan ev, 20.yy. Rize evinin bölgesel değer taşıyan sivil mimari örneklerinden biridir. Bahçe içerisinde bulunan ve taş malzeme ile yapılan bodrum kat, depo vb. amaçlı olarak kullanılmıştır. Burada orijinalliğini muhafaza eden bir şömine bulunur. Günümüzde bu kat, müze idari birimi ve Kültür Merkezi olarak kullanılmaktadır.
Dışarıdan bir merdivenle ulaşılan birinci kat ile ikinci katlar yaşam mekanlarıdır. Müze olarak düzenlenince bu katlar teşhir amaçlı kullanılmıştır. Birinci katta toplantı salonu ve Atatürk’ün Rize’ye gelişini gösteren fotoğraflar yer alır. Ayrıca bir camekan içerisinde muhafaza edilen sürahi takımı, tesbih ve traş takımları konakta kullanılmış ve muhafaza edilmiş yegâne eşyalardır. Bu katta imitasyon olarak Atatürk kıyafetleri de bulunmaktadır.
Atatürk’ün kaldığı yatak odası, ahşap kaplama bir merdivenle çıkılan ikinci kattadır. Bu oda Mehmet Mataracı tarafından, öldüğü 1953 yılına kadar orijinal haliyle korunmuş daha sonra yenilenmiştir. Bu katta ilk dönem Rize mebusları ve eski Rize’yi gösteren fotoğraflar da yer almaktadır. Ayrıca sedirli odalarda eski Rize dokuma tezgahları, sofra düzeni mankenlerle canlandırılmıştır.
Ahmet Hamdi İshakoğlu Doğal Yaşam Müzesi
Çayeli ilçesinde sahilde yer almaktadır. Hayırsever işadamı Ahmet Hamdi İsahakoğlu’nun vasiyeti üzerine çocukları tarafından yöre kültürünü ve geçmişteki yaşantıyı günümüz insanına tanıtmak amacıyla 2012 yılında kurulmuş özel bir müzedir. Mülkiyeti Çayeli Belediyesine ait tek katlı bir yapıda hizmet veren müzeyi yılda yaklaşık 6500 kişi ziyaret etmektedir.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Dekorları ve Kostümü Bölümü hocaları tarafından tasarım ve uygulaması yapılan müzeye Çayeli civarından birçok kişi destek ve eşya bağışında bulunmuştur. Müzedeki eserler bağış yoluyla temin edilmiştir. Halen eser gelişi devam etmekte olup mükerrer olmayan ve farklılık arz eden eserler kabul edilmektedir. Yakın tarihe kadar yörede kullanılan bakır tencere, tava, sahan, bakraç, tas, sacayak, kapı menteşe ve kilitleri, küpler, feretiko tezgahı, rokopidi, yığ, ahşap kap ve sepet çeşitleri, kara kovan, kara saban, boyunduruk/nir, tabanca ve tüfekler, tarla kazma aletleri, tarihi Rize ve Çayeli fotoğrafları, bütün detaylarıyla eski yöre mutfağı, balıkçılık, çay tarlası, atmacacılık, arıcılık, pekmez yapımı, işlemeli ahşap kapı ve müzenin en eski eseri olan 19.yüzyıla tarihlendirilmiş raptiye süslemeli sandık, Çayeli ve civarının geçmişine yolculuk yapmak için güzel bir alternatif sunmaktadır. Müze 68’i envantere kayıtlı, 130 etütlük esere sahiptir.