Kalkandere Kuruköy Mahallesinde doğdu. 1915’de başlayan Çanakkale savaşı sırasında 13 yaşında olduğunu söylerdi. Buna göre 1902 yılında doğmuş olmalıdır. Babasının adı Kasım’dır. Kendisine Kekeme Hüseyin de denirdi. Çanakkale savaşına gönüllü yazılmak istediyse de boy ve yaşının küçüklüğü nedeniyle kabul edilmedi. 1919 yılından itibaren İstanbul’daki Rum ve Ermeni çeteciler ile işgalci İngilizlere karşı mücadele etmek için kurulan Kuvâ-yı Milliyecilere katıldı. Çoğunlukla bu çetelerden, reisi Karadere Seftar köyünden olan Sarı Ali Çetesi içerisinde bulundu. İpsiz Recep Çetesi’nde de yer alan Çolakoğlu Hüseyin, İpsiz Recep çetesinin bir kolunun reisi olarak Ağva, Şile, Ömerli, Beykoz bölgesinde görev yaptı. Bu sırada Paşaköy bir Rum köyü idi. Burada teşekkül etmiş Rum çetesi çevredeki Müslüman köylülere eziyet etmeye başlayınca ortadan kaldırılması kararlaştırıldı ve Hüseyin’in reisliğinde kurulan bir pusu sonucu Rum çetesinin reisi öldürdüğü gibi Polonezköy de teşekkül etmiş bir başka Ermeni çetesini de ortadan kaldırdı. Çolakoğlu Hüseyin 4 kişilik bir çete halinde Riva’da bulundukları sırada köylülerden bir İngiliz gemisinin buraya doğru gelmekte olduğunu duyarlar. Halkın günlerdir kendilerine yiyecek verdiğini düşünerek İngilizlere karşı halkı korumaları gerektiğine karar verirler. Bunun için orada bulunan tarihi kalenin içinde mevzilenip sahilde bulunan İngilizlere karşı ateş etmeye başlar ve İngilizleri püskürtürler.
Yine bu dönemde Çolakoğlu Hüseyin’in de içerisinde bulunduğu 40 kişilik çete Beykoz’a gelir. Burada 15 kişilik bir İngiliz birliğinin gemilerine binmekte olduğunu duyunca o tarafa yönelirler ve ateş etmeye başlarlar. Yakın mesafeden ve bir müddet karşılıklı yapılan çatışmaya rağmen çeteden hiç kimse ölmediği gibi İngilizlerden de kimsenin vurulduğunu görmezler. (Bu konuyu anlatırken o çatışmada nasıl oldu vurulmadık anlamadım, şaşırıyorum derdi). Çatışma sonucu gemiden uzaklaşıp mahalleye geldiklerinde halktan birisi, İngiliz komutanın orada bulunan fırında gizlendiğini söyler. Fırında Rize Kofin
(Beştepe) köyünden bir hemşerileri çalışmaktadır. İngiliz komutanı ondan isterler. Bu kişi İngiliz’i vermekte tereddüt edince onu da öldürmekle tehdit ederler. Bunun üzerine İngiliz’i çıkarıp teslim eder. Velioğlu Kara Mustafa İngiliz komutanı hemen öldürmeyi teklif ederse de Çolakoğlu Hüseyin esir olarak tutulması taraftarıdır. Biraz sonra o da fikrini değiştirir ve İngiliz’i öldürüp Beykoz’dan ayrılırlar.
Çolakoğlu Hüseyin Milli mücadelenin Adapazarı bölgesindeki cephelerinde de savaşa katıldı. Savaştan sonra memleketine döndü. Daha sonra askere gidip askerliğini yaptı. Askerde okuma yazma öğrendi. Karadere’ye dönüp bir müddet burada yaşadı. Daha sonra İstanbul Sultançiftliği (Taşdelen)’ne yerleşti. Zaman zaman çeteci arkadaşlarından Karadereli Velioğlu Kara Mustafa ile buluşup eski günleri anarlardı.
Yerleşmiş bulunduğu İstanbul Sultançiftliği
(Taşdelen)’nde 1963 yılında vefat edip oraya defnedildi.
Kaynak: Kekeme Hüseyin’in oğlu Bayram Ali Çolak ile yapılan röportajdan derlenmiştir. 17 Ağustos 2009, Taşdelen.