TÜRKÇEDE AKRABA İSİMLERİ VE YÖREMİZDE SIK YAPILAN YANLIŞLAR « KalkandereninSesi

17 Aralık 2024 - 12:34

TÜRKÇEDE AKRABA İSİMLERİ VE YÖREMİZDE SIK YAPILAN YANLIŞLAR

Son Güncelleme :

07 Mayıs 2022 - 12:30

558 views
TÜRKÇEDE AKRABA İSİMLERİ VE YÖREMİZDE SIK YAPILAN YANLIŞLAR

Denilebilir ki dünyada akraba isimleri bakımından Türkçedekinden daha zengin başka bir dil yoktur. Bir örnek vermek gerekirse Batı dillerinde kuzen veya kuzin kelimesiyle ifade edilen akrabalar Türkçede en az sekiz şekilde söylenip yazılır ve çok daha anlaşılır bir hal alır. Kuzen dendiğinde, halaoğlu mu, halakızı mı, amcaoğlu mu, amcakızı mı, dayıoğlu mu, dayıkızı mı, teyze oğlu mu, teyzekızı mı olduğu muğlak kalırken bizdeki gibi ifade edildiğinde tam olarak ne demek istediğimiz anlaşılmış olur. Yine dede, nine (nene) büyükbaba, büyükanne (büyükana) anneanne, amca, dayı, teyze, hala, ağabey, abla, kardeş, enişte, damat, hanım, (karı, eş) koca, (bey, eş) elti, görümce, bacanak, yenge, gelin, güvey, dünür, baldız, kaynana, kaynata, kayın, kayınbirader, kayınço, yeğen, torun bir çırpıda sayabileceğimiz akrabalık isimleridir. Tuncer Gülensoy, bunlara torun çocuğunu da eklemektedir. Üvey ana, (analık) üvey baba, üvey çocuk da yine burada sayılmalıdır. Üveye yöremizde ğoy denildiğini de hatırlayacaksınız ama burada yöresel söyleyişlere yer vermeyeceğiz.
Bunca isim arasında yazmadığımız bile vardır Allah bilir. Ama bizim asıl konumuz bundan da başkadır. Dilimizdeki bunca zenginliğe karşılık yöremizde bazı akraba isimlerinin karıştırılmasıdır. Mesela yeğene sıkça torun dendiği bilinmektedir. Damada enişte, halaya teyze, amcanın veya dayının eşine yenge yerine hala denmesi de yine en çok karıştırılanlardandır. Halanın ve teyzenin kocasına dayı denilmesi de hakeza… Oysa hala veya teyzenin, kardeşin veya kız kardeşin kocası, kişiye göre eniştedir. Kişinin oğlu veya kızından olan bütün çocukları torun, kardeş veya kız kardeşinden olan bütün çocukları ise yeğendir.
Bununla birlikte dilimize batı dillerinden karışan kuzen, insanlarımız arasında sanki bir statü göstergesi olarak sıkça kullanılmaktadır. Bundan da hızla vazgeçip, aslımıza, yani dilimize dönmeliyiz. Yukarıda belirttiğimiz gibi halaoğlu mu, halakızı mı, amcaoğlu mu, amcakızı mı, dayıoğlu mu, dayıkızı mı, teyze oğlu mu, teyzekızı mı her kimse adını tam koymalıyız.
Dilimize yabancı dillerden, özellikle de Farsçadan geçen peder, birader, emmi (amca, aslı emmu) gibi kelimeler yerine Türkçemizdeki karşılıklarını kullanmanın daha doğru olacağını söyleyelim ama peder-i muhteremim (saygıdeğer babacığım) demenin de pek şık kaçtığını belirtelim.
Dilimizdeki akraba isimlerinin bölgemizde de aynen kullanılmasının doğruluğunu savunurken, ne yazık ki atalardan gelen bu söyleyiş geleneğinin yeni nesle sıçramış olması da ayrı bir çıkmazdır. Bu işi aslına rücu ettirmeye çalışırken, gençleri de doğru kullanıma yönlendirmeli, hatta zorlamalıyız. Yoksa aynı yanlış on yıllar boyunca sürüp gitmektedir. Burada bir ipucu vermeme müsaade ediniz lütfen. Kişileri yanlış konuşmadan, aynen, atıyorum, mesela, yani, şimdi, tamam mı, neyse gibi kelimeleri sık tekrarlamaktan döndürmenin en etkin yolu, bunu yaptığında “Bak yine söyledin” diyerek onu uyarmakmış. Bunu yapınca, zamanla o söyleyişten vazgeçiyor. Fakat bunun yaparken karşı tarafı kırmamaya da özen göstermeli…
Türkçemizi güzel kullanmaktan dolayı kimsenin kınanmayacağını, yöresel söyleyişlerin kimseye üstünlük kazandırmayacağını aksine eleştiri veya alay konusu olabileceğini iyice bellemek gerektiğini de vurgulayarak yazımıza son verelim.
Muhabbetle efendim!

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
Teyfik Şentürk Mayıs 22, 2022 / 8:23 pm Yanıtla

Çok haklısınız da bu saatten sonra nasıl değişir, biraz zor