Nesiller arasındaki kültür bağlarını oluşturan yerel mimari; yöreye özgü ürün ve tekniklerle, yöresel kültürü ve yerel kimliği, sosyal yaşamı yansıtan, ortak akıl çevresinde yılların bıraktırmış olduğu yaşam deneyimleri doğrultusunda geliştirdikleri mimari çözümlerin yöreyle uyumlu örüntüsünü oluşturmaktadır. Yerel yapılar zaman içinde birbirlerinden farklı bir karakter sergilemiştir. Durağanlıktan uzak, akılcı çözümlere odaklanan yerel örnekler; doğal çevreleriyle olağanüstü uyum içinde inşa edilmiştir. Çevreye olumsuz etkileri hemen hemen olmayan; hatta günümüzün ekolojik tasarımlarının özünü oluşturan yapılardı. Tek yönlü bakış açışı modernleşmenin bilinçsizce yöreye adapte edilmesi, Kültürel mirasın önemini kavrayamama ve kültürel mirası sahip çıkamama yerel mimari örneklerin tahribatlarını hızlandırmış, zamanla bu yapıları korunmaya daha fazla ihtiyaç duyar hale getirmiştir. Günümüzde yerel mimari mirasın korunarak gelecek nesillere aktarılması sürdürülebilirlik açısından önemlidir.
Yerel mimari bir yandan o kültürün bölgesiyle ilişkisini gösterirken, diğer yandan dünyanın kültürel çeşitliliğini yansıtması bakımından önemlidir. Hem çağdaş yaşamın ilgi odağı hem de toplum geçmişinin bir belgesidir. İnsan eseri ve kendi zamanının ürünüdür. Bu bağlamda yerel mimarinin genel karakteristik özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;
* Bu yapılar usta-çırak ilişkisi içinde yetişen kişiler tarafından inşa edilmiştir.
* Yapılar coğrafi bölgeyle uyumlu olarak oluşturulmuştur.
* Yapılarda Coğrafiyi bölgedeki hammadde kaynakları ve iklime bağlı olarak malzeme tercih edilmiştir.
* Doğal malzemenin renk ve dokusuyla, doğaya uyum ve estetik bir ahenk içinde işlenmiştir.
*Kullanılan malzemeler güneş ışınımlarından, yağmur fırtınalarına kadar iklim şartları düşünülerek seçilmiştir.
* Yapılarda iç mimari gelenek-göreneklere göre tasarlanmıştır.
* Yapılarda zaman zaman inanç yapısını yansıtan kent morfolojisine yer verilmiştir.
* Yapılarda binalar arası mesafe toplumsal yaşamı ve komşuluk ilişkilerini yansıtmıştır.
Yukarıda saydığımız ve sayamadığımız birçok tecrübeyle elde edilmiş deneyimsel bilimselliklerin yapasılara yansımasıyla oluşan kültürel yapılarımız bölgemizin ve yöremizin en kıymetli değerleridir. Bu değerlere sahip çıkmak aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına ve yarınlara aktarılmasına yardımcı olmaktır.
Allahin bölge insanlarına bahşettiği bu muhteşem doğa içerisinde atalarımızın o günkü teknik ve imkânlarla inşa ettiği bu güzel eserlere lütfen sahip çıkalım. Milyonlarca dolar harcayarak bir metrekaresini inşa edemeyeceğimiz bu doğal cennetimizi koruyalım. Eski yapıları yıkmayalım. Yerlerine üç, dört, beş katli betonarme binalar dikerek doğanımızı ve bölgemizi katletmeyelim, Kültürel mirasımızı yok etmeyelim.
Bu alanda ilçe merkezinde doğal mimariye yönelik Kalkandere Belediye Başkanımız Sayın Kenan YILDIRIM beyin başlattığı projeyi önemsiyor ve değerli buluyor, kendisine de bir Kalkandereli olarak teşekkür ediyorum.
Buradan bir uyarıda halkımıza yapmak istiyorum; Lütfen tarihi yapılarımızı koruyalım.
Değerli muhtarlarımız, Belediyemiz, Kamu kurum ve kuruluşlarımız; bölgemize yakışmayan çarpık ve plansız yapılara müsaade ettirmeyelim. Bölge mimarisine uygun pilot projeler geliştirip vatandaşlarımıza ulaştıralım. Bu örnek projeler doğrultusunda ihtiyaçları olan yapılar inşa etmelerini sağlayalım.
Allaha şükredemiyorum ki insanoğlunun parayla inşa etme imkânı olmadığı, hatta hayal bile edemediği bu muhteşem doğayı bizlere bahsettiği için. Binlerce şükürler olsun.
Lütfen yapılarımıza, eserlerimize, doğamıza, Kültürel mirasımıza sahip çıkalım ve koruyalım.
Kalın sağacakla……..