CHP Rize İl Başkanlığı, asgari ücrete yapılan %27’lik zammı protesto etti. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında konuşan İl Başkanı Saltuk Deniz, “Geçim yoksa seçim var! Asgari ücret en az 39 bin TL olmalıdır” dedi.
CHP Rize İl Başkanlığı, asgari ücret artışına ve ekonomik krize karşı 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı’nda kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. Siyasi parti temsilcilerinin ve vatandaşların katılım gösterdiği eylemde, hükümetin ekonomi politikalarına sert eleştiriler yöneltildi.
Basın açıklamasına CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, Merkez İlçe Başkanı Necati Topaloğlu, Saadet Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı Halil Aktaş, SOL Parti Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi ile partililer katılarak destek verdi.
Kalabalığa seslenen CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, “Sadaka değil, insanca yaşamak istiyoruz. Saraylarda yaşamak değil, sadece geçinmek istiyoruz. Rant değil, emeğimizin karşılığını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açlık sınırının 30 bin TL, yoksulluk sınırının ise 93 bin TL’ye dayandığı bir ortamda %27’lik zammın kabul edilemez olduğunu belirten CHP Rize İl Başkanı Deniz, ” İnsanları işsizliğe yoksulluğa mahkum ettiniz. Şimdi de çalışanları açlığa mahkum ediyorsunuz. Saray ve AKP Hükümeti asgari ücrete % 27 zam yaparak çalışanları açlığa mahkum etmiştir. Ülkemizde açıklanan asgari ücret açlık sınırının bile altında kalırken yoksulluk sınırına yaklaşamadı bile. Kasım ayı enflasyonu %31,07 iken, asgari ücrete yapılan zam ise % 27. AKP Hükümeti açıklamış olduğu zam oranı ile asgari ücretle çalışanları açlığa mahkum etmiştir. Eylül ayında yapılan hesaplamalara göre kiralara resmi olarak yapılacak zam oranı % 38,36. Yani asgari ücrete gelen artış kiraya gelen artışı bile karşılayamıyor.” dedi.
Deniz, Türkiye’de açlık sınırının 30 bin TL, yoksulluk sınırının ise 93 bin TL olduğunu hatırlatarak, açıklanan yeni asgari ücretin bu sınırların çok altında kaldığını ifade ederek, “Yapılan araştırmalara göre 4 kişilik ailenin açlık sınırı 30.325 TL, yoksulluk sınırı ise 93 bin TL. Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 38.752 TL. Hatırlarsınız eskiden bir çay simit hesabı yapılırdı. Sonra nerede ev kirası, nerede doğalgaz parası, nerede çocuğun okul masrafları, nerede diye? sorulurdu. Bizde soruyoruz. nerede bunlar nerede? Vatandaşlarımız nasıl geçinecek, nasıl kira verecek, doğalgaz, elektriğini nasıl ödeyecek, çocuklarını nasıl okutabilecek? Ülkemizde yaklaşık olarak 16 milyon sigortalı çalışıyor. Bu çalışanların yarısından fazlası asgari ücretli olarak çalışıyor. Oysaki bu oran Avrupa Birliği ülkelerinde %6 ile %10 arasında. Ülkemizde ne yazık ki asgari ücret artık normal ücrete dönüşmüştür. Ülkemizdeki emekli sayısı 16 milyon, bunların 14 milyonu asgari ücretin altında emekli maaşı alıyor. AKP iktidara geldiğinde emekli maaşları asgari ücretin üzerindeydi. Avrupa ülkeleri içinde asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler sıralamasında 1 ya da ikinci sıradayız. İktidarın asgari ücrete yapmış olduğu zam oranı emeklilere, çiftçilere, yaş çay alım fiyatlarına yapılacak olan zamlar içinde kıstas olacaktır. İktidar emeklileri, asgari ücretlileri açlık sınırının altında yaşamaya mahkum etmiştir. 2026 yılında da mahkum etmeye devam edecektir.” diye konuştu.
İktidarın “kaynak yok” açıklamalarına tepki gösteren Deniz, şöyle konuştu: “Paramız yok diyorlar. 23 Yılık AKP iktidarında; tam 3.5 trilyon Dolar vergi toplanmış, 63.4 Milyar Dolarlık özelleştirme yapılmış. Yer altında yer üstünde ne var ne yoksa satılmış. 23 yıllık AKP iktidarı bu kadar para toplamış. Peki bunun karşılığında ne olmuş. Gelecek garantili projelerle ülkenin istikbali ipotek altına alınmış, ülkenin borcu 130 milyar dolardan 550 milyar dolara taşınmış, ülkemiz milyonlarca kişinin açlık sınırının altında yaşadığı bir ülke haline geldi. Vatandaşın bankalara olan borcunun rakamları trilyonlara ulaştı. Her yıl yeni icra daireleri açılıyor. Mahkemelerdeki icra dosyalarını koyacak yer bulunamıyor. İnsanlar kira ödeyemiyor, faturalarını karşılayamıyor, çocuklarını okula göndermekte zorlanıyor. Paramız yok diyorlar, daha önce de söyledik bir şey yapamıyorsanız en azından sarayı kapatın. Sarayın bir günlük harcaması 3 binden fazla asgari ücretlinin, 4500’ten fazla emeklinin maaşına eşit. Daha önce de söyledik, öncelikle kapatın sarayı; çalışanlara, emeklilere, memurlara, çiftçilere verin. İktidarın açıklamış olduğu asgari ücreti kabul etmiyoruz reddediyoruz. Sadaka istemiyoruz, geçinmek istiyoruz. Sadaka istemiyoruz insanca yaşamak istiyoruz. Sadaka istemiyoruz hakkımızı istiyoruz. Çalışanları, emeklileri, çiftçileri, çay üreticilerini, gençleri açlığa yoksulluğa işsizliğe mahkum eden bu karara karşı tepkisiz kalmayacağız. Hakkımızı arayacağız, geleceğimize sahip çıkacağız. Halkımızın refah ve güvenlik içinde yaşayacağı bir ülkeyi inşa etmek hepimizin görevi.”
Konuşmasını erken seçim çağrısıyla sonlandıran Deniz, “İktidara buradan sesleniyoruz. 23 yılda ülkeyi borç batağına soktunuz. Çalışanlarını emeklilerini memurlarını çiftçilerini açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiniz. Artık yeter hemen seçim istiyoruz. Gelin kaçmayın. Erken seçim kararı alın. Halkımıza çektirdiğiniz bu sıkıntılara son verelim. Daha öncede söylediğimiz gibi asgari ücret en az 39.000 TL olsun. Emekli ücretleri de en az asgari ücret kadar olsun. Bir kez daha söylüyoruz. Geçim yoksa seçim var. Açlığı, yoksulluğu yenmenin yolu güçlü şekilde itiraz etmektir. Bu da ancak hep birlikte mücadele etmekle mümkün olur. O nedenle diyoruz ki kurtuluş yok tek başına ya hep beraber hiçbirimiz. Gençlerin dediği gibi ‘geleceğimiz yoksa korkumuz da yok!’” şeklinde konuştu.
Deniz’in konuşmasının ardından SOL Parti Rize İl Başkanı Ahmet Haşim Parlak ile bir vatandaş da basın açıklamasında bulunarak Deniz’in açıklamalarına destek verdi.
