Ülkemizin en büyük sorununa kör bakmak.
Sığınmacılar meselesi, devlet yöneticilerinin üzerini örtmeye çalıştığı, görmezlikten, duymazlıktan, bilmezlikten geldikleri bir mesele oldu çıktı. Devletimizin ve milletimizin sorunlarını dile getirip, çözüme kavuşmasını istemek her vatandaşın hakkı. Yöneticiler millete karşı sorumluluklarını unutmadan, es geçmeden ona göre hareket etmeleri gerekir. Milletin sorunlarını gören çözüm arayan siyasilere millet karşılığını sandıkta verecektir. Ülkemiz zor zamanlardan geçmektedir. “Kolay zamanlarımız oldu mu sanki?” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de bunu çokça söylüyorum. Kolay zamanlarımız neden olmadı? Sürekli tekrar eden sorunlar yakamızdan neden düşmüyor? Ekonomi, siyasi, terör, eğitim, işsizlik… Sorunlar yumağı. Bu sorunların çözüme kavuşması domino etkisi misali sığınmacıların gönderilmesi ile başlayacaktır. Bu sorunun geçiştirilmesi eminim bütün vatanseverleri öfkelendirmekte ve kızdırmaktadır. Sorunları görmezden gelerek daha iyiye ulaşamayız. Türk milletinin hak ve menfaatleri için her şey yapılmalıdır. Türk esnaf dükkan kapatırken, sığınmacılar dükkan açıyor, açabiliyor. Millet vatanında rahat gezemezken onlar cirit atıyor. Bu istila sona ermelidir. Bu durum milletimizi esir bir millet gibi göstermektedir.
Türk milleti, vatanının ve devletinin bekçisi olmasının gayesi haklarının başkaları ile paylaşılması, kendisinin yok sayılması için değildir. Millet vatanını beklerken masallar ile uyutulmaya razı olamaz. Emperyalizmin çizdiği çizgiyi aşamayan hiç kimse vatanını gerçekte sevemez, sevdiğini kanıtlayamaz. Vatansever iseniz size çizilen sınırları geçmek zorundasınız. Bu sel kabarıp taşmaktadır. Bu durum hiç birinizi önüne katmaktan alıkoyamaz. İktidar ve muhalefet millete kör bakmaktadır. Seçim yaklaşırken millet bunu iyi idrak etmeli ve asla unutmamalıdır.
Biz vatanımızı, Türk milleti için bekliyoruz, onun için bekçisiyiz, onun için buradayız; başkaları için değil.