Eğitim- Öğretim ’in ülkemizdeki gelişimi dünya gerçeğinin neresinde. Eğer bir çok olumsuzluğu tartışma konusu yapmaktan çekiniyorsak bu durum adalet mekanizmasının olumsuzluğunu gösterir. Yine de çok sert olmamak kaydıyla eleştirilerimize olumlu tarafıyla devam etmekte yarar vardır. Bu nedenle öncelikle öğretmenlik mesleğini ele almak gerekir.
Öğretmen her şeyiyle toplumda örnek olan kişidir. Giyimiyle, konuşma ve hitabetiyle, bilgisiyle, kültürüyle, yürüyüşüyle, disiplinli yapısıyla kendini hissettirir. Onun için M. Kemal ATATÜRK “Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygı değer unsurlardır.” değerlendirmesi yapmıştır.
Eğitim- Öğretim kurumları en üst kademesinden en alt kademesine kadar bir bütündür. Bu kademelerden yetişenler donanımlı, bilgili, alanında kendini kabul ettirmiş özelliklere sahipse yeni nesil çocuklara ve gençlere o ölçüde destek olabilirler. Bu nedenle eğitim- öğretimle uğraş verenlerin seçimindeki mücadele ileri düzeyde olmalıdır.
Eğitim-Öğretimde kaliteyi yükseltmek istiyorsak, öğretmen yetiştiren kurumları nitelikli ve de donanımlı oluşturmak zorundayız. Eğer bu konuda gerideysek önce hastalığı tespit etmeliyiz. Bir Kazakistan atasözü vardır. “ Hastalığını gizleyen ölür.” Bu durumdan kurtarmanın yolunu bulmalıyız. Öğretmenliğin çok önemli bir meslek ve kurum olduğunu diyorsak, neden üniversiteye giriş sınavında en yüksek puan alanları değil de ne rastlarsa olur diyoruz.
Bütün bunlar oluşurken eyvah, lise birincisi sınıfta okur- yazar olmayan öğrenci var diyorsak göstergenin nerede olduğunu biliyoruz demektir. Bu öğrenci okulda ne yapar ve ne yapabilir. Eğer o öğrenciyi spor, sosyal ve kültürel yönlü ele almazsan o okulda eğitim ve öğretimi zora soktuğunu görürsünüz. Bu durumlara öğrenci veli sinide olumlu tarafından görmezsek tepeden tırnağa durumunuz kötüleşti demektir. Unutmamamız gereken en önemli etken, aile- okul – öğrenci- çevre bağlamında bir arada, birlikte uğraş vermenin yollarını bulmalıyız. Bunu yapabilir miyiz , hayır ve uzaktayız.
Neden mi? Çünkü öğrenci velileri öğretmeni, öğretmen veli ve çevreyi tanımıyor. Bu arada eskiyi özlemle anıyoruz. Öğretmen okul sonrası öğrenci velileriyle bir arada olur, esnafla bütünleşir, fikir alışverişinde bulunurlardı. Hatta öğretmen sadece okulda değil, aileler içinde çevrede her yerde öğretmenliğine devam ederdi.
Ancak koşullardaki değişiklikler bu tür değerleri de farklı yerlere yönlendirdi. En önemlisi de maalesef başarılı öğretmen profilini devam ettirmedik. Hani derler ya biraz kurnazlık tarafından baktık. Aslında kurnazlık akıllılık değildir, sorunu çoğaltmak demektir.
Bu yazımızda bir fıkrayla bitirelim. “ Oflu hoca namaz başlangıcında arkaya döndü, safları düzeltin deyince cemaatten biri seslendi. ’Burada saf yok ki hepsi uyanık’.”
Barış ve Esenlikler